Bir İnsan Neden Sürekli Aynı Hatayı Yapar?
Bazen hayatın getirdiği o ağır yükleri taşırken, aynı hata bir kez daha karşımıza çıkar. Tıpkı bir kısır döngü gibi, ne kadar mücadele etsek de, bu hatayı tekrar ederiz. Peki, neden? Hepimiz bir şekilde bu soru ile baş başa kalırız: Bir insan neden sürekli aynı hatayı yapar?
Hikayemiz, farklı bakış açılarına sahip iki insanın yaşamına odaklanacak. Bir yanda çözüm odaklı, stratejik düşünen ve her şeyin mantıklı bir yolu olduğunu düşünen bir erkek; diğer yanda empatiye dayalı, ilişkilerdeki derin duygusal bağları daha çok önemseyen bir kadın. Bu iki insanın hikayesini anlatırken, aynı hatayı yapmanın ardında yatan nedenleri daha yakından keşfedeceğiz.
Hayatın Kendisinde Kaybolan Zaman
Emre, kariyerinde başarılı, her işini dikkatlice planlayan, çözüm odaklı bir adamdı. Her şeyin bir mantığı olduğuna, her sorunun bir çözümünün bulunduğuna inanıyordu. Bir gün, uzun zamandır ilişki yaşadığı Duygu’yla bir tartışma yaşadı. Bu tartışma, aslında yıllardır aynı temele oturan bir sorunun tekrarıydı. Emre, her seferinde aynı şekilde sorunu çözmeye çalışıyor ama bir türlü başarılı olamıyordu.
Duygu, onunla ilgili en çok öfkelendiği şeyin, duygusal anlarda ona gerçekten kulak vermemesi olduğunu söylüyordu. “Emre, her şeyin bir çözümü yok, bazen sadece anlamak yeterli. Beni dinlemeni istiyorum!” dediğinde Emre, bunu anlamakta güçlük çekiyordu. Duygu’nun istekleri, ona çözülmesi gereken mantıklı bir problem gibi geliyordu; ancak her defasında, Duygu’nun ihtiyaçlarına karşılık veremiyor ve tartışmaların sonunda yine yalnız kalıyorlardı.
Bu kısır döngüde, Emre aynı hatayı sürekli olarak yapıyordu. Her zaman çözüm odaklı yaklaşmaya çalışıyordu, ancak Duygu sadece kendisini anlamasını istiyordu. Empati yaparak, duygusal bağ kurarak ilerleyemediği her seferinde, aynı hatayı yapıyor ve yine aynı sonuca varıyordu. Oysaki Emre’nin zihninde, her problemin bir çözümü vardı, sadece doğru çözümü bulması gerekiyordu.
Duygu’nun Empatik Yolculuğu
Duygu ise bu konuda farklı bir bakış açısına sahipti. O, çözüm aramaktan çok, duygusal bağlara ve ilişkilere odaklanıyordu. Ancak aynı zamanda, yıllar içinde Emre’nin aynı hataları tekrar etmesi, onun da içini burkuyordu. Duygu, başlangıçta bu durumu anlamakta zorlandı. Emre’nin soğukkanlı ve mantıklı yaklaşımı, ona bazen duygusal olarak daha da uzaklaştırıyordu.
Bir gün, Duygu, kendi iç yolculuğunda bu sorunun özünü fark etti. Emre’nin yaklaşımı, onun yaşamını stratejilerle, çözümlerle yönlendirmesinin bir sonucu oluyordu. Ancak duygusal bağlar ve ilişkiler, çoğu zaman çözüm odaklı düşünceyle değil, empati ve anlayışla şekillenir. Duygu, Emre’nin onu ne kadar sevdiğini, ancak bazen ihtiyaç duyduğu duygusal desteği nasıl veremediğini fark etti.
Her ikisi de aynı hatayı yapıyordu. Emre, çözüm bulma isteğiyle Duygu’yu duygusal anlamda yalnız bırakıyordu, Duygu ise duygusal ihtiyaçlarını anlamadığı için ona sadece duygusal tepkiler veriyordu. İkisi de, birbirlerine aynı hataları tekrar ederken, çözüm bulmayı umuyorlardı. Ama çözüm, belki de bir adım geriye çekilip, birbirlerinin bakış açılarını anlamaktan geçiyordu.
Sürekli Aynı Hatayı Yapmanın Altındaki Sebep
Bir insan neden sürekli aynı hatayı yapar? Bu soru, bazen dışsal faktörlerden değil, içsel dünyamızdan kaynaklanır. Emre’nin hatası, mantıklı çözüm arayışının duygusal dünyasını dışlamasında gizlidir. Duygu’nun hatası ise, empati ve anlayışa dayalı yaklaşımlarının, çözüm yerine yalnızca anlık rahatlama yaratmasından kaynaklanıyordu. Her iki durumda da, insanların karşılaştıkları problemi çözme biçimleri, onların geçmiş deneyimlerinden ve içsel ihtiyaçlarından şekillenir.
Bir insanın sürekli aynı hatayı yapmasının ardında, bazen derin bir korku veya travma olabilir. Belki Emre, sürekli çözüm arayarak kontrolü sağlama isteğinden yola çıkıyordur. Duygu ise, duygusal bağları güçlendirerek güven duygusunu elde etmeye çalışıyordur. Ancak her ikisi de, karşılarındaki kişiyi anlamak yerine, kendi kalıpları içinde sıkışıp kalmaktadırlar.
Hikayenin Sonu
Emre ve Duygu, sonunda bu döngüyü kırmak için bir karar aldılar. Birbirlerinin gözlerine bakarak, sadece dinlemenin ve anlamanın ne kadar önemli olduğunu fark ettiler. Çözüm her zaman mantıklı bir yaklaşım olmayabilir, bazen basit bir empati bile her şeyin değişmesini sağlayabilir. Zamanla, bir insanın hataları, doğru iletişimle aşılabilir.
Bazen, aynı hatayı tekrar etmek, aslında büyümenin bir yoludur. Ancak asıl soru şu: Büyümek için, her zaman aynı hatayı yapmaya devam etmek zorunda mıyız? Kendimize sormamız gereken en önemli şey, aynı hataları tekrarlarken, hangi değişiklikleri yapmamız gerektiğidir?
Peki siz, hayatınızda sürekli aynı hatayı yaparken neyi fark ettiniz? Bunu nasıl kırdınız ya da kırmayı umuyorsunuz? Yorumlarınızı paylaşarak hikayenizi bizimle de paylaşabilirsiniz.